Gezici bir tiyatro kumpanyasının 1939 ve 1952 yılları arasında Yunanistan'da çıktıkları uzun turne sırasında uğradıkları her ada, köy ve kasabada Kadın Çoban Golfo adlı aynı kırsal oyunu sergilerlerken, gerçek hayatta kendi aralarında yaşadıkları birtakım olayların da klasik bir Yunan trajedisi olan Oresteia'yı andırması konu edilir. Bu bağlamda Yunanistan'ın çalkantılı yakın tarihine dramatik ve alegorik bir yolculuk yaparlar. Bu tarih Nazi işgalinin sürdüğü 2. Dünya Savaşı yıllarından başlayıp, Kralcılar ve Komünistler arasında geçen yıkıcı Yunan İç Savaşı'nı da içine alan süreyi kapsar. Brechtvari bir anlatım tarzıyla filmde zaman bir ileri bir geri sıçrar durur. Yunanistan'ın en eski tarihi (bir anlamda mitoloji) ile yakın tarihi (1939 - 1952 arası) arasındaki zamanda gidip gelmeler tiyatro aracılığıyla yapılır.

İnsanlık tarihi savaşlarla doludur. Kimi güç için, kimi onur için, kimi de zafer için savaşmıştır. Bazıları ise aşk için savaşı göze almıştır. Eski Yunan'da, Truva Prensi Paris ve Sparta Kraliçesi Helena arasındaki aşk, iki kabileyi savaşa sürüklemiştir. Paris'in Helena'yı baştan çıkartması, kocası Kral Menelaus'u çok kızdırmıştır. İntikam almak ve Helena'yı Truva'dan geri getirmek niyetinde olan Menelaus, kardeşi Mikene Kralı Agamemnon'un desteğiyle tüm Yunan kabilelerini birleştirerek Truva'ya savaş açar.Agamemnon'un kardeşini desteklemesinin esas sebebi onurunu temizlemek değil, Truva'yı ele geçirerek Ege Denizi'ni kontrolü altına almaktır. Fakat Truva kolay lokma değildir. Tarih boyunca hiçbir ordu Truva duvarlarını aşamamıştır. Kral Priam ve güçlü Prens Hector şehrin ele geçirilmeyeceğine inanmaktadır ve uzun kuşatmaya hazırlıklılardır.