Canından çok sevdiği kızı Kim’in kaçırılışını, cep telefonu bağlantısında çaresiz ve hiçbir şey yapamadan, dinleyen bir babanın durumundan daha kötü ne olabilir? Bu kabus gibi durum, eski bir gizli ajan olan Bryan’ın başına gelir. Genç kadınları satmakta uzmanlaşmış bir çetenin elinden biricik kızını kurtarmak için önünde çok kısa bir zaman dilimi vardır.
1900'lü yılların başı, Paris... Bir bahçede yaşayan canavar, çok güzel ve genç bir sarkıcı kıza aşık olur. İcat düşkünü kargo elemanı Raoul ile sinema aşığı arkadaşı Emile ve zıpır maymun beraber bir deney yapmaya koyulurlar. Her yana yayılan iksirlerin etkisiyle yanlışlıkla bir pireyi dev haline getirirler. 2 metre boyuna gelen bu sevimli dev pire kendini Paris’in sokaklarında korunmasız bulur. Güzel şarkıcı Lucille’in de yardımıyla yeni arkadaşlarını kötü kalpli şef Maynott’tan korumaya çalışırlar. Çünkü Maynott dev pireyi yakalayıp şöhret olma peşindedir. Bu arada Lucille, sevimli dev pirenin aynı zamanda çok iyi gitar çaldığını keşfeder.
Gelecekte geçen aksiyon gerilim filmi Looper'da, zaman yolculuğu icat edilmiştir ancak yasadışıdır ve sadece karaborsada mevcuttur. Mafya birinden kurtulmak istediği zaman, o kişiyi 30 yıl öncesine gönderir. O zaman devreye Joe (Joseph Gordon-Levitt) gibi kiralık bir katil girer ve işi gerçekleştirir. Joe gittikçe zenginleşmektedir. Hayat güzeldir ta ki mafya Joe'nun gelecekteki halinin (Bruce Willis) geçmişe gönderilerek öldürülmesine karar verene kadar... Filmin senaristi ve yönetmeni Rian Johnson'dır. Filmin diğer oyuncuları arasında Emily Blunt, Paul Dano ve Jeff Daniels da bulunmaktadır.
Dünyanın Atom Çağı'na girdiği gelecekte insanlar megapollerde yaşamaya başlamıştır ve suça karşı acıması olmayan polis güçleri suçlu potansiyali gördüğü her insanı acımasızca cezalandırmaktadır. Gelecekteki Amerika radyasyona maruz kalmış çorak bir ülkedir. Boston’dan Washington DC’ye kadar tüm Doğu Yakası’nda suçluların kaotik sokaklara hükmettiği bir metropolis olan Mega Şehir Bir vardır. Düzene müdahale edebilen tek kuvvet “Hakimler” denilen şehir polisleridir. Hakimler’in hüküm verme, yargılama ve anında cezai yaptırımda bulunma güçleri vardır. Bütün şehir tarafından bilinen ve korkulan Dredd (Karl Urban) son Hakim’dir. Şehri son felaketinden yani tehlikeli bir uyuşturucu salgınından kurtarmakla görevlendirilmiştir. Rutin bir iş gününde, Dredd’e genetic mutasyon sayesinde güçlü fiziksel yeteneklere sahip olan Cassandra Anderson (Olivia Thirlby) isimli çaylağı eğitme ve değerlendirme görevi verilir...
Neeson, her 20 dakikada bir uçaktaki birisini öldürmekle tehdit eden esrarengiz bir suçluyu yakalamaya çalışan hava polisi Bill Marks'ı canlandırıyor. Kimin suçlu kimin masum olduğunun bilinmediği ve herkesin bir şüpheli olabileceği bu uçakta Bill Marks iki yüz kişinin hayatını kurtarmak için savaşırken kendini hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı büyük bir oyunun içinde buluyor.
Hız tutkunu olan Daniel, pizza dağıtıcılığını bırakarak bir takside şoför olarak çalışmaya başlar. Kullandığı arabanın güçlü motoru ve hızı sayesinde polis radarlarına bile yakalanmaması Daniel i haddinden fazla heyecanlandırmaktadır.Fakat Her şey polis memuru Emilien ile tanışınca farklı bir hal alır. Ehliyet sınavında başarılı olamayan Emilien, DAniel den bazı suçluları yakalaması için yardım ister. Aksi taktirde arabası elinden alınacaktır. Daniel bir anda kendini maceraların içinde bulur.
Dr. Martin Harris, Berlin gezisi sırasında bir trafik kazası geçirir ve komaya girer. Komadan çıktığında ise, karısının bile onu tanımadığını görür. Dr. Harris, bir başka kişinin kendi kimliğini çaldığını ve yerine geçtiğini görünce daha da büyük bir şoka uğrar. Kaza öncesinde tanıdığı herkes, artık onun Harris olduğuna inanmamaktadır.Kendi kimliğini ispatlama mücadelesinde yalnızdır, yorgundur ve umutsuzdur. Bilmediği sebeplerden ötürü Gina adlı genç bir kadın ona yardım etmeye başlar...
Alaska'da petrol sondajında çalışmak için görevlendirilen bir ekip, uçaklarının düşmesi sonucu bölgenin vahşi ve ıssız bir alanında mahsur kalırlar. Grubun başı olan Ottway (Liam Neeson), ekibin vahşi doğada aç kurtlara karşı hayatta kalabilmesi için elinden geleni yapmak zorundadır. Hem kaza sonrası aldıkları ölümcül yaralar, hem de insanı donduran hava koşulları karşısında kurtlara yem olmadan buradan kurtulabilecekler midir?
Wesley hayattan nefret eden zayıf ruhlu ve tembel bir genç adamdır. Hayattan nefret etmek için iyi ve güçlü gerekçeleri de vardır, çünkü yaptığı her işte başarısızdır. Eziktir, kaybedendir, itilir, kakılır, hayatta başarısızlığın yaşayan örneğidir. Çalıştığı işyerinde patronu tarafından azarlanır. Evindeki durum da farksızdır. Wes sürekli kaybettiği ve aşağılandığı için çareyi yüksek dozda panik atak ilaçları kullanmakta bulmuştur.Fox adlı bir kadının hayatına girmesiyle birlikte Wes’in eski yaşantısı sona erecektir. Fox market alışverişi esnasında Wesley ile karşılaşır ve onu yanına alır. O andan itibaren Wes’in uzun süredir kayıp olduğu için artık unutulan babasının da Kardeşlik adlı bir gizli örgüt için çalışırken öldürüldüğü ortaya çıkar. Yüzyıllık bir geçmişi olan ve eğitimli suikastçilerden kurulu Kardeşlik’nin işlevi, kaderin önüne geçilemez emirlerini yerine getirmektir. Bu örgütün tek bir ilkesi vardır: Binlerce insanı kurtarmak için bir kişiyi öldüreceksin!
İyi bir ajan olmak isteyen Matt, kendini kanıtlamak için bir fırsat beklemektedir. Karşısına çıkan ilk fırsat o ajan Tobin’le ilgilidir. Bu eski istihbaratçı ordu bilgilerini parayla satmaya başlamıştır. Şimdi de sakladığı bir sırla geri dönmüştür. İkili, kendilerine saldıranların, teröristlerce mi yoksa içeriden biri tarafından mı gönderildiğini anlamak zorundadırlar.
Cehennem Melekleri geri dönüyor! Ama bu kez sorunları daha kişisel… Barney Ross (Sylvester Stallone), Lee Christmas (Jason Statham), Yin Yang (Jet Li), Gunnar Jensen (Dolph Lundgren),Toll Road (Randy Couture) ve Hale Caesar (Terry Crews), ekibe yeni katılan Billy the Kid (Liam Hemsworth) ve Maggie (Yu Nan) ile birlikte Mr. Church (Bruce Willis) basit gibi görünen bir iş için çağırdığında yeniden bir araya geliyor. Verilen görev Barney ve eski usul paralı askerlerden oluşan ekibi için kolay bir kazanç fırsatı gibi görünüyor. Ancak işler yolunda gitmiyor ve içlerinden biri öldürülüyor. Bunun üzerine Cehennem Melekleri düşman bölgesinde arkadaşlarının intikamını almaya karar veriyor. Zıt güçler aracılığıyla hasarın karşılığını veriyor ve tam zamanında beklenmedik bir tehdidi durduruyor. Ancak bütün bunlar kardeşlerini acımasız bir şekilde öldüren düşmanlarını adaletle tanıştırma istekleriyle karşılaştırılamıyor bile. Bunu da Cehennem Melekleri tarzında gerçekleştiriyorlar...
Hız yapan otomobillerin arasından sıyrılmak, çıldırmış taksiler, açık kapılar ve sekiz milyon huysuz yaya New York’un en atik ve en iyi bisikletli kuryesi Wilee’nin güçlük iş ortamındaki unsurlardır. Fixie sürmek kolay bir iş değildir. Frensiz, süper hafif ve tek vitesli olan bu bisikletin sürücüleri de ya çok yetenekli bisikletçiler ya da trafiğe her çıkışlarında hayatlarını riske atmayı sorun etmeyen, hafif intihara meyilli tiplerdir. Ancak hayatını her zaman sınırlarda yaşamaya alışık olan bir adamın rutin bir teslimat yapmayı umarken durum Manhattan sokaklarında yaşanan hayat memat kovalamacasına dönüşünce alışık olduğundan daha tehlikeli bir pozisyonda kalır. Wilee günün son zarfını teslim etmek için eline aldığında, paketin farklı olduğunu fark eder. Bu kez, biri Wilee’ye öldürmeye çalışıyordur
Devletteki görevinden ayrılan Bryan Mills evine yakın bir yerde gerçekleşen bir cinayetin suçsuz yere zanlısı olarak gösterilir. Bu konuda oldukça inatçı bir dedektif de onun peşine düşer. Mills, bütün tecrübesini ve yeteneklerini kullanarak gerçek suçluyu bulmak ve kendi adaletini sağlamak durumunda kalacaktır.
Şimdiye kadar üç filmiyle bir milyar dolar hasılat yapan efsanevi casus Bourne film serisinin mimarı yeni bir filmle karşımızda: The Bourne Legacy... Robert Ludlum tarafından yaratılan orijinal senaryosu ile Bourne evreni yaşamı ya da ölümü geçmiş üç filmdeki olaylara bağlı olan yeni kahramanı ile genişletiliyor. Yeni filmde, yeni rollerde Rachel Weisz, Edward Norton, Stacy Keach ve Oscar Isaac görürken, eski Bourne filmlerinden aşina olduğumuz Albert Finney, Joan Allen, David Strathairn ve Scott Glenn da karşımızda olacak...
Tanguy is 28 years old and still living with his parents. They think it's time he moves out. He doesn't, so they hatch a plan.
Bir komplo oyununa alet olduktan sonra casuslukla suçlanan eski ajan Snow'a özgürlüğünü yeniden kazanma fırsatı sunulur. Fakat karşılığında üstlenmesi gereken görev oldukça zorludur. Zira Amerikan başkanının kızı Emily kaçırılmış ve yüksek güvenlikli bir uzay üssüne hapsedilmiştir. Snow en sıradışı yöntemlerle Emily'yi kurtarmaya çalışacaktır...
Bir dönemin favori savaş oyunu olan Amiral Battı'nın hikayesinden uyarlanan filmde Teğmen Alex Hopper Amerikan ordusuna bağlı John Paul Jones savaş üssünde görevli bir subaydır. Hopper’ın ağabeyi Stone ise USS Sampson üssünün komutanıdır. Alex Hopper orduda görevli fizyoterapist Sam ile nişanlıdır ve Sam'in babası da iki erkek kardeşin kumandanı olan Amiral Shane'dir. Bu ekip dünyayı tehdit eden süper güçlere karşı 3 koldan, denizden, karadan ve havadan büyük bir hayatta kalma mücadelesi verecektir.
Güzel kahramanımız değerli bir malın peşi sıra, dünyanın en ücra köşelerine doğru bir yolculuğa çıkıyor. Yunanistan, Hong Kong, Çin gibi dünya merkezlerinden; Kenya ve Tanzanya gibi dünyanın uzak diyarlarına koşturuyor. Önceki bölümden çok daha karanlık ve seksi olduğu söylenen devam filminde; motorsiklet, at gibi geleneksel aksiyon araçlarının yanı sıra bol bol da jet ski sahneleri yer alıyor. Mücadele edeceği kötü adamlardan birisi ise Çin'in ünlü suç şebekelerinden birinin yöneticiliğini üstlenen Chen Lo'dur. Devam filminde, Croft'a zorlu ve bitmeyen bir macera sunulurken izleyicilere de aksiyonu bol, doyurucu bir Tomb Raider macerası sunuluyor.
Canavar Kraken'e yenilişinden 10 yıl sonra Zeus'un yarı Tanrı oğlu Perseus, on yaşındaki oğlu Helius'a bakan bir balıkçı olarak biraz daha sessiz bir hayat sürmeye çalışmaktadır. Bu arada Tanrılar ve Titanlar arasında bir güç savaşı vardır. İnsanlığın fedakârlıklarının azalması sonucu tehlikeli biçimde güç kaybeden Tanrılar; hapsettikleri Titan'lar ve onların zalim lideri Zeus, Hades ve Poseidon'un babası Kronos'un kontrolünü de kaybetmektedirler. Uzun zaman önce üç kardeş babalarının tahtını devirmiş ve onu yeraltı dünyasının derinliklerindeki korkunç bir zindan olan Tartarus uçurumuna atmışlardı. Hades, Zeus'un tanrı oğlu Ares ile birlikte ihanet edip Zeus'u ele geçirmek için Kronos ile anlaşınca Perseus harekete geçmeye karar verir. Zeus'un hâkimiyeti zayıfladıkça dünya cehenneme dönmekte ve Titan'lar her geçen gün güç kazanmaktadır.
Psikoloji eğitimi almış cinayet masası dedektifi Dr. Alex Cross, Detroit Polis Departmanı’nda çalışan ve kariyeri boyunca birçok tuhaf vakayla karşılaşıp bunları ustalıkla çözen bir memurdur. Ancak karşısına çıkan son vaka oldukça zorludur. Kurbanlarını vahşi şekillerde öldürüp her seferinde arkasında bir Picasso tablosu bırakan bu seri katil, Picasso adını verirler. Bu kovalamaca bir kedi fare oyununa dönüşür ve Alex Cross bir yerde büyük bir hata yapar. Bu hata ise psikopat katilin Alex Cross ve ailesini hedef almasına neden olur. Hayatının pişmanlığını yaşayan Cross için işler kişisel bir boyut kazanmış olur ve kendi ahlaki ve psikolojik sınırlarını sınayacağı bir sınava dönüşür.Başrollerini Tyler Perry ve Matthew Fox’un paylaştığı aksiyon ve gerilim dolu filmin yönetmen koltuğunda Rob Cohen bulunuyor.