Genç ve başarılı bir banker olan Andy Dufresne, karısını ve onun sevgilisini öldürmek suçundan ömür boyu hapse mahkum edilir ve Shawshank hapishanesine gönderilir. İşkence, tecavüz, dayak dahil her türlü kötü koşulun hüküm sürdüğü hapishane koşullarında, Andy'nin hayata bağlı ve her daim iyi bir şeyler bulma çabası içindeki hali, çevresindeki herkesi çok etkileyecektir. Bir süre sonra parmaklıkların arkasında bile özgür bir yaşam olabileceğine bütün mahkumları inandırır. Bu mahkumlardan biri olan Ellis Boyd "Red" ve Andy, unutulmaz bir dostluk kurarak hapishaneyi bambaşka bir yer haline getirirler.

Dört çocuk annesi bir kadın, İkinci Dünya Savaşı’nda kaybettiği üç oğlunun ardından fazlasıyla yaralanmıştır. Şimdi tek dileği hayatta kalan tek oğlunun savaştan sağ salim dönmesidir. Yakarışları karşılık bulur ve Başkan tarafından verilen bir emirle James Ryan’ın ne pahasına olursa olsun bu savaştan sağ çıkması sağlanacaktır. Normandiya çıkarmasının yapıldığı gün, sekiz kişilik bir asker birliği farklı bir göreve, Ryan’ı kurtarma görevine atanır. Ancak yüzbaşı John Miller tarafından yönetilen bu birim, can pazarının yaşandığı bu zorlu ortamda hakikatli bir yaşam mücadelesine atılacak; tek bir adamı kurtarmak için sekiz kişinin hayatının tehlikeye atılmasının meşruluğunu sorgulayacaktır.

Tony Montana isimli Kübalı suçlu, Miami'ye gelip uyuşturucu lordu Robert Loggia'nın emrinde çalışmaya başlar. Montana'nın hırsı ve öfkesi basamaklaı hızla tırmanıp büyük bir şuç şebekesinin başı olmasını sağlar. 170 dakikalık film, uyuşturucu dünyasının gizli kapılar ardında dönen çarklarından başlayarak suç dünyasını gözler önüne serer.Howard Hawks'ın 1931 tarihli aynı isimli filminden uyarlandı. Brian De Palma'nın yönetmenliğini yaptığı filmin senaryosu da Oliver Stone'a ait. Hem türün hem de yönetmenin başyapıtlarından biri. Al Pacino'nun ders niteliğindeki performansını ve müziklerini de ayrı ayrı belirtmek gerek tabii.

Vol.i, günümüzden çok uzak bir gelecekte geçmektedir. Filmde, insanoğlu aşırı kirlenme sebebiyle Dünya’yı terk edip başka bir gezegende yaşamaya başlamıştır. Çöplerle çevrili dünyayı temizleme görevi sevimli bir robota, Vol.i’ye verilir. İnsanoğlunun bıraktığı çöplerden kendine yeni bir dünya yaratan yalnız Vol.i’nin yalnızlığı, başka bir robot olan Eve’nın gelmesiyle son bulur. İki sevimli robotun arasında filizlenen dokunaklı ilişki türlü zorluklara rağmen direnmeye ve ayakta kalmaya çalışır.

Jordan Belfort 24 yaşında genç ve hırslı bir adamdır. Para kazanma arzusuyla Wall Street borsasında önce komisyoncu ve ardından Stratton Oakmont adında bir yatırımcı firmasında zengin olmak için her şeyi yapmaya hazır bir CEO olur. 90’ların en hızlı günleridir ve New York işlem salonunda her şey olabilmektedir. Önemsiz tahvillerle birçok yatırımcıyı aldatarak Belfort kısa zamanda bir para makinasına ve aynı zamanda bir harcama makinasına dönüşür. Bir günde hesapları milyon dolarlarla doldururken o gece hepsini aynı hızda harcayabilir. Profesyonel hayatının yanı sıra uyuşturucu, fahişeler, son derece pahalı lüks fantezilerle dolu kirli bir oyunun içindedir. Bu karakterin hayatındaki her şey abartılı bir şekilde devam ederken çöküş ise çok uzakta değildir.

2019'un dumanla boğuşan distopik Los Angeles'ında, kısa ömürlerini uzatmanın bir yolunu bulmak için yaratıcılarını arayarak Dünya'ya kaçan birkaç Replicant'ı yok etmek için Rick Deckard emeklilikten çağrılır.

Hayatlarında yön bulmaya çalışan iki tutkulu insan Sebastian ve Mia'nın yolları, Los Angeles'ta trafiğin sıkışık olduğu bir gün kesişir. Her ikisi de sanat tutkunu olan bu iki insan, hayallerini gerçekleştirme yolunda düşe kalka ilerlemektedir. Sebastian Wilder geleneksel jazzın kolonlardan yükseldiği bir kulüp açma hayalinde, Mia Dolan ise kafesinde çalıştığı film platosunda kendine uygun tüm oyunculuk seçmelerine katılarak bir rol kapma telaşındadır. Bu iki insanın kalpleri birbiri için atmaya başladığında ortaya çıkan manzarayı hayat şartları bozacak, onları yavaş yavaş hayallerinden uzaklaştırmaya başlayacaktır.

Hafif üçkağıtçı fakat bir o kadar da sevimli Kaptan Jack Sparrow’un (Johnny Depp) korsanlık yaşamı, düşmanı kurnaz Kaptan Barbossa’nın (Geoffrey Rush), gemisi Siyah İnci’yi çalmasıyla altüst olur. Bu da yetmezmiş gibi Kaptan Barbossa, Port Royal kasabasına saldırır ve belediye başkanının güzeller güzeli kızı Elizabeth’i (Keira Knightley) kaçırır. Kızı kurtarmak ve Siyah İnci’yi yeniden ele geçirmek amacıyla Elizabeth’in çocukluk arkadaşı Will (Orlando Bloom) ve Jack güçlerini birleştirirler. Will’in bilmediği ise lanetli bir hazinenin Barbossa’nın kaderini nasıl değiştirdiği ve onu ve mürettebatını nasıl sonsuza kadar ölümsüz olarak yaşamaya mahkum ettiğidir.

Yakın gelecekte dünyayı ele geçiren Mimics adlı uzaylı birliği, birçok büyük şehri yok eder ve milyonlarca insanı ölümün eşiğinde bekletir. Dünyada hiçbir ordu, onların hızına, silahlarının gücüne ve de en önemlisi telepati yoluyla emir verme ve uygulama güçlerine ulaşamaz. Artık dünyadaki tüm ordular bu uzaylı sürüsüne karşı güçlerini birleştirmek durumundadır.Subay Bill Cage daha önce bu savaşlardan hiçbirine katılmamış tecrübesiz bir askerdir ve atıldığı yeni görevi onun için bir nevi intihar anlamına gelmektedir. Beklenen olur; Cage dakikalar içerisinde öldürülür... Fakat bu bir sonu değil, yeni bir başlangıcı doğurur. Cage, sıradışı bir şekilde cehennem gibi bir günde uyanır, kendini kırılması zor bir döngünün içerisinde bulur.

2. Dünya Savaşı'nın kaderini belirleyen olaylardan biri olan Dunkerque Tahliyesi'ni konu edinen film, yüz binlerce İngiliz ve müttefik askerlerinin etrafının düşman askerleri tarafından sarılması ile başlar. Arkaları deniz olan bir yerde sıkışan askerler, düşman saldırısına karşı çaresiz bir durumda kalırlar.

Babasının ölümünden sonra, Wakanda kralı genç T'Challa tahta geçmek ve kral olarak hak ettiği yere gelmek için soyutlanmış bir yüksek teknoloji Afrika ülkesi olan yurduna döner. Ama güçlü bir düşman yeniden ortaya çıkıp Wakanda'nın ve tüm dünyanın kaderini tehlikeye atan zorlu bir ihtilafa düşünce T'Challa'nın kral ve Black Panther olarak hırsı test edilir. İhanet ve tehlikeyle karşı karşıya kalınca, düşmanlarını yenmek ve halkının ve yaşam tarzlarının güvenliğini sağlamak için Black Panther'in bütün gücünü serbest bırakmak zorunda kalır.

Film, J. Daniel Atlas isimli son derece karizmatik ve etkileyici bir illüzyonistin liderliğini yaptığı, dünyanın en iyi sihirbazlarından oluşan “Four Horsemen (Atlılar Çetesi)” ekibinin başından geçenleri konu alıyor. Ekip üstün sihir marifetlerini sadece sahne gösterileri için değil, soygun yaptıkları bankaların sistemlerine erişmek için de kullanırlar. Bu adamlar izleyicileri önce başka bir kıtadaki bir bankayı soyarak, daha sonra beyaz yakalı bir suçlunun bankadaki milyon dolarlarını izleyicilerin banka hesaplarına aktararak şaşırtırlar. Bunun üzerine onları durdurmaya kararlı olan FBI ajanı Dylan Rhodes ve Interpol ajanı Alma Dray birlikte bu çetenin peşine düşerler.

Soğuk Savaş Dönemi’nde Amerika’nın zirvesine karşı 1963 yılında kurulmuş olan dünyevi bir peri masalı. Dilsiz, bir o kadar da yalnız bir kadın olan Elisa Esposito (Sally Hawkins), temizlikçi olarak çalıştığı gizli ve yüksek güvenlikli devlet laboratuvarında sessizlik içinde bir tecrit hayatına kapatılmış gibidir. Elisa’nın hayatı, meslektaşı Zelda (Octavia Spencer) ile birlikte gizli olarak sınıflandırılmış bir "deneyi" keşfettikleri zaman sonsuza dek değişecektir.

Savaşçı Amazon kadınlarının diyarı Themiscyra’da doğan, hiç erkek görmeden büyüyen ve yenilmez bir savaşçı olmak için eğitim gören Amazon prensesi Diana’nın, dış dünya ile ilk ve en büyük çatışması Birinci Dünya Savaşı sırasında kıyılarına düşen bir uçak ile başlar. Diana evini terk ederek kıyılarına kadar gelen bu tehdidi engellemek için yola çıkar. Tüm savaşları durdurmak için başladığı bu savaşta diğerleriyle birlikte hareket ederek bütün tehlikelere göğüs germeye başlar. Bir yandan da sahip olduğu diğer güçleri de keşfeder. Ve tabii ki de onu bekleyen asıl kaderini...

Notting Hill ve Bridget Jones's Diary'nin yapımcılarından romantizm rüzgarları. Birbirinden ünlü oyuncuları ve olağanüstü müzikleriyle film uzun süre akıllardan çıkmayacak. Beklenmedik, heyecanlı, karşılıksız, tutkulu, uygunsuz, engellenemez, anlatılamaz...Noele'e tam 1 hafta kala Aşk Her Yerde. Karı-koca, sevgili, baba-oğul, rock yıldızı ve menajeri arasında birbirinden farklı tam on hikayenin içinde.

“Malefiz,” 1959 yılı Disney klasiği “Uyuyan Güzel”in en ikonik kötü karakterinin anlatılmamış hikâyesini anlatıyor. Peri olan Malefiz, insan krallığı ile sınırı olan Moors adında ki büyülü, barışçıl bir orman krallığında yaşamaktadır. Daha küçük bir kızken Stefan adında bir insana aşık olur. Ama büyüdüklerinde Stefan’ın ihaneti ile kalbi taşlaşmış, kindar bir periye dönüşen Malefiz, topraklarına savaş açan insanların kralının kızı Aurora’yı lanetler. Fakat Aurora büyüdükçe, Malefiz onun gerçek barışı sağlayacak yegane anahtar olduğunu fark edecektir.

Pixar'ın en sevilen animasyon filmlerinden biri olan Kayıp Balık Nemo'nun spin-off projesi olan Finding Dory (Kayıp Balık Dori), yapım aşamasına geçmek için gün saymaya başladı. Oğlunu aramak için okyanusu bir uçtan diğer uca yüzen Marlin'in, "balık hafızalı" yoldaşı Dory, nihayet kendi adını taşıyan animasyon filmine kavuşacak! Yeniden animasyon arenasının en maharetli ikilileri arasında gösterilen Andrew Stanton ve Angus MacLane bir arada. Albert Brooks ve Ellen DeGeneres ise, yeniden kahramanlarımıza ses verecekler! Dory'nin kendi ailesini bulma seriveni olan film, anlaşılan o ki yeniden emin ellere teslim edilmiş gibi görünüyor.

Küçük bir Ohio kasabasındaki bir grup arkadaş 1979'un yazında bir süper 8 filmi yaparlarken felaket bir tren kazasına tanık olurlar ve bunun bir kaza olmadığından şüphelenirler. Kazadan kısa bir süre sonra kasabada sıra dışı kaybolmalar ve açıklanamayan olaylar meydana gelmeye başlar. Kasabanın şerif yardımcısı gerçeği ortaya çıkarmaya çalışır. Hiçbirinin hayal edemeyeceği kadar dehşet verici bir şey vardır.

Ajan J, Ajan K'yı bulmak için zamanda geriye gittiği, uzun bir yolculuğa çıkacaktır. Zira Dünya'nın sonunu getirebilecek bir dizi olayın fişeği ateşlenmiştir. Ajan J, zamana karşı şimdi her zamankinden daha hızlı hareket etmelidir.

Korku Nedir Bilmez, Tehlike Nedir Bilmez, Hiçbir Şey Bilmez... İngiltere'nin tüm Gizli Servis ajanlarının beklenmedik (!) bir saldırı sonucu ölmeleri, geriye kalan tek kişi olan Johnny English'in omuzlarına büyük bir sorumluluk yükleyecektir. Asistanı Bough ile, paha biçilmez Kraliyet mücevherlerinin gizemli şekilde çalınmasını araştıran Johnny English'in şüpheli listesinin başında Fransız işadamı Pascal Sauvage ve mücevher restorasyonu yapan gizemli Lorna Campbell bulunur. Üstlendiği görevle bütün ingilizlerin dikkatini üzerine çeken English, bu görevden alnının akıyla çıkmalıdır. Ulusunun simgesi olan bu mücevherleri bulma yolunda, sakar ve bir o kadar da şanssız olan gizli ajanın başına gelmedik kalmayacaktır.